Akciğer vücudumuzun oksijen gereksinimini sağlayan, solunum sistemi organıdır. Her organ gibi akciğer de birçok hücreden oluşur. Bu hücreler, akciğerin normal olarak görevini yapabilmesi için ihtiyaç doğrultusunda bölünerek çoğalırlar. Akciğer kanseri, yapısal olarak normal akciğer dokusundan oluşan hücrelerin ihtiyaç ve kontrol dışı çoğalarak akciğer içinde bir kitle (tümör) oluşturmasıdır. Burada oluşan kitle öncelikle bulunduğu ortamda büyür, daha ileriki aşamalarda ise çevre dokulara veya dolaşım yoluyla uzak organlara yayılarak (karaciğer, kemik, beyin vb. gibi) hasara yol açarlar. Bu yayılmaya metastaz adı verilir.
Dünya genelinde akciğer kanseri, erkeklerde en sık ve kadınlarda ise ikinci sıklıkta izlenen kanser türüdür. Kanser kaynaklı ölümler arasında ise akciğer kanseri ilk sırada yer almaktadır. Dünya Sağlık Teşkilatı’na (DSÖ) bağlı Uluslararası Kanser Araştırma Kurumu (IARC) tarafından oluşturulan küresel kanser veri tabanı olanGLOBOCAN 2022 verilerine göre, dünyada bir yıl içerisinde yaklaşık 2,5 milyon yeni akciğer kanseri vakası görülmüş, 1,8 milyon kişi akciğer kanseri nedeniyle yaşamını yitirmiştir.
Akciğer kanseri için risk faktörlerine bakıldığında;
· Sigara, pipo, nargile, puro vb. tütün ürünleri kullanmak,
· Sigara dumanına maruz kalmak (pasif içicilik),
· Çevresel ve mesleki maruziyetler (asbest, arsenik, krom vb. maruz kalmak),
· Herhangi bir nedenle yoğun radyasyona maruz kalmak,
· Hava kirliliğinin yoğun olduğu bölgelerde yaşamak,
· Ailede akciğer kanseri öyküsü olması.
Tütün dumanı 7.000’den fazla kimyasal madde içermekte olup, bunların en az 70’i kansere yol açtığı bilinen maddelerdir. Sadece sigara değil; puro, pipo ve elektronik sigara gibi yeni nesil tütün ürünleri de akciğer kanseri riskini artırmaktadır. Tütün ürünlerinin dumanındaki toksik karışımlar, akciğer hücrelerinin genetiğinde hasara yol açarak tümör gelişimini tetiklemektedir.
DST verilerine göre, her yıl 1,3 milyon kişi tütün dumanına maruziyet yani pasif içicilik nedeniyle gerçekleşen hastalıklar nedeniyle hayatını kaybetmektedir. Tütün dumanına maruziyet akciğer kanserine de yol açmakta ve duman maruziyetinin güvenli bir düzeyi bulunmamaktadır. Bu nedenle, dumansız hava sahası uygulamaları, ev içi tütün dumanına maruziyetin azaltılmasına yönelik önlemler ve aktif tütün kullanımını azaltmanın yanı sıra toplumun kanser yükünü de azaltmaktadır.
Ülkemizde her yıl yaklaşık 30 bin kişi akciğer kanseri tanısı almakta, 23 bin kişi bu hastalık nedeniyle hayatını kaybetmektedir. Akciğer kanseri tanısı alan kişilerden yalnızca %17’si erken evrede saptanabilirken, %24,3’ü bölgesel, %58,6’sı ise uzak organ yayılımı evresinde tanı almaktadır.
Akciğer kanserinin en sık gözlenen belirtileri şunlardır:
· Geçmeyen veya giderek kötüleşen öksürük,
· Öksürükle birlikte kan veya kanlı balgam çıkarmak,
· Nefes alırken, öksürürken veya gülerken artan göğüs ağrısı,
· İştahsızlık, halsizlik, yorgunluk ve kilo kaybı,
· Ses kısıklığı,
· Nefes darlığı,
· Tekrarlayan veya geçmeyen bronşit ve/veya zatürre ataklarıdır.
Akciğer kanserinin erken bir evrede tespit edilmesi, başarılı bir şekilde tedavi edilme olasılığını artırır. Ancak genellikle akciğer kanseri belirtileri, hastalık ileri bir evreye gelene kadar ortaya çıkmaz. Akciğer kanseri bazı belirtiler gösterse bile, bu belirtiler enfeksiyon ya da sigaradan kaynaklanan etkiler olarak düşünüldüğü için kanserin tanısının koyulması gecikmektedir.
Akciğer kanserinde tanı; fizik muayene, akciğer grafisi, bilgisayarlı tomografi (BT), manyetik rezonans görüntüleme (MR), bronkoskopi ve biyopsi ile koyulmaktadır. Tedavi ise hastalığın evresi, yerleşimi, hastanın yaşı ve eşlik eden sağlık durumlarına göre belirlenmektedir. Bu süreçte cerrahi, kemoterapi, radyoterapi, hedefe yönelik tedaviler ve immünoterapi gibi seçenekler uygulanmaktadır.
Tütün ve tütün ürünlerinin kullanımına atfedilen akciğer kanseri oranının erkeklerde %89,9 kadınlarda ise %43 olduğu belirtilmektedir. Bu istatistikler dikkate alındığında, ülkemizde bir yıl içerisinde ortaya çıkan yaklaşık 25 bin akciğer kanseri vakasının önlenebilir olduğu söylenebilir. Tütün ürünlerini bırakmak, her yaşta ve her dönemde sağlık açısından önemli faydalar sağlar. Sigaranın bırakılmasından 10 yıl sonra akciğer kanseri riski, içmeye devam eden bir bireye kıyasla yaklaşık %50 oranında azalır.
Tütün ürünü kullanan vatandaşlarımız, bu bağımlılıktan kurtulmak için Bakanlığımız tarafından sunulan hizmetlerden faydalanabilirler:
· ALO 171 Sigara Bırakma Danışma Hattı
· Sigara Bırakma Polikliniği
· Mobil Sigara Bırakma Polikliniği
Bu birimlerde, bilimsel etkinliği kanıtlanmış ilaç tedavilerine ücretsiz erişim sağlanmaktadır.
Akciğer kanserinde belirtiler genellikle belirsiz seyretmekte, bu durum geç teşhise yol açmaktadır. Farkındalık, erken tanı ve sağlıklı yaşam alışkanlıkları ile akciğer kanserinin önlenmesi ve erken evrede saptanması mümkündür.
Akciğer Kanseri Farkındalık Ayı vesilesiyle vatandaşlarımızın;
· Tütün ve tütün ürünlerini kullanmamaları,
· Dumansız hava sahası uygulamalarına destek vermeleri,
· Sağlıklı yaşam alışkanlıklarını benimsemeleri büyük önem taşımaktadır.
“Kanserde Erken Teşhis Hayat Kurtarır”
“Fark et, geç kalma: Erken tanı hayat kurtarır!”
“Nefes al, fark et, harekete geç!”
“Nefesiniz Dumansız Hayatınız Sağlıklı”