Tüberküloz hava yolu ile bulaşan, başta akciğerler olmak üzere tüm organları tutabilen enfeksiyöz ve bulaşıcı bir hastalıktır. Tüberküloz halen dünya genelinde önemli bir halk sağlığı sorunu olmaya devam etmektedir. Dünyada yaklaşık iki milyar insanın tüberküloz basili ile enfekte olduğu tahmin edilmektedir. Bu insanların %5-10’unun yaşamlarının bir döneminde tüberküloz hastası olma riski bulunmaktadır. Tüberküloz genellikle ekonomik olarak üretken yaş grubundaki erişkinleri tutmaktadır. DSÖ Küresel Tüberküloz 2022 Raporuna göre; COVID-19 pandemisinin, tüberkülozun tanı ve tedavisine erişim ve hastalık yükü üzerindeki olumsuz etkisi devam etmektedir. En belirgin etki, yeni tüberküloz tanısı alan hasta sayısındaki azalma olmuştur. 2019'da 7,1 milyon olan bu sayı, 2020'de 5,8 milyona düşmüştür. 2021'de ise 6,4 milyona çıkarak kısmi bir toparlanma yaşanmıştır. 2021 yılı verilerine göre dünya genelinde 10,6 milyon tüberküloz hastası bulunmaktadır. Bunların 6 milyonu erkek, 3,4 milyonu kadın ve 1,2 milyonu çocuktur.
Tüberküloz hastalığında genel yakınmalar; halsizlik, iştahsızlık, kilo kaybı, çocuklarda kilo alamama, ateş ve gece terlemesidir. Solunum sistemi yakınmaları; öksürük, balgam, öksürükle kan tükürme, kanlı balgam, göğüs, yan ağrısı ve nefes darlığıdır.
Tüberküloza yönelik tanı ve tedavi hizmetleri tüm sağlık kuruluşlarımızda ücretsiz olarak verilmektedir. Tüberküloz ve dirençli tüberküloz hastalarının tedavisinde kullanılan tüm ilaçlar Bakanlığımız tarafından temin edilerek vatandaşlarımıza ücretsiz olarak ulaştırılmaktadır. Ülkemizde bulunan yabancı uyruklu tüberküloz hastaları da ücretsiz olarak tedavi edilmektedir. İlaçların düzenli kullanılması tedavinin başarısı için oldukça önemlidir. Hastanın, tercihen bir sağlık personelinin gözetiminde ilaçlarını alması şeklinde uygulanan “doğrudan gözetimli tedavi (DGT)” düzenli ilaç kullanılması için en uygun yoldur. Tedavi sonlandırılana kadar, hastanın aylık takiplerinin verem savaş dispanserinde yapılması uygundur. Tedavide kullanılan ilaçların eksik alınması ya da düzensiz kullanılması halinde, tüberküloz basili ilaçlara direnç kazanabilmektedir. İlaca dirençli tüberküloz hastalığının tedavisi zor ve daha uzun süreli olup tüm dünyada önemli bir konu haline gelmektedir.
DSÖ 2015 yılı sonrasında atılacak adımları belirleyerek Küresel Tüberkülozu Bitirme Stratejisini ve DSÖ Avrupa Bölgesi Tüberküloz Eylem Planı 2016-2020’yi uygulamaya koymuştur ve 2030 yılına kadar tüm dünyada tüberküloz insidansının %90 azaltılması hedeflenmiştir. Birleşmiş Milletler Sürdürülebilir Kalkınma Hedeflerinin sağlıkla ilgili hedeflerinden biri de 2030 yılına kadar tüberküloz epidemisini sona erdirmektir. Bu hedefe ulaşmak amacıyla ülkemizde Ulusal Tüberküloz Kontrol Programı yürütülmektedir. Bu program; tüberkülozdan korunma, erken tanı, yeterli ve uygun tedavi, sosyal koruma ve psiko-sosyal destekler ile hastalığın görülme sıklığının ve tüberküloza bağlı ölümlerin azaltılması, hastalığa bağlı yıkıcı maliyetlerle karşılaşan ailelerin sıfırlanması amacıyla ile “Veremsiz Bir Türkiye!” hedefine ulaşmak için yürütülen faaliyetleri kapsamaktadır. Bu faaliyetler kapsamında ülkemizde de her yıl Ocak ayının ilk Pazar günü ile başlayan hafta Tüberküloz hastalığı ile ilgili toplumun bilgilendirilmesi ve bu konuya dikkatinin çekilmesi amacıyla “Verem Eğitimi ve Farkındalık Haftası” olarak belirlenmiştir.
Tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde de kronik ve bulaşıcı hastalıklar birey ve toplumda sağlık kaybının yanı sıra, ekonomik ve psiko-sosyal kayıplara da neden olmakta, uzun süreli tedavilerin düzenli sürdürebilmesi için sosyal ve ekonomik destekler verilmesi gerekmektedir. Bu kapsamda Bakanlığımız ve Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı arasında bir protokol imzalanarak ekonomik ve sosyal güçlükler yaşayan tüberküloz hastalarına 2018 yılı Ocak ayından itibaren “Düzenli Nakdi Yardım Programı” başlatılmıştır. Program kapsamında, ekonomik ve sosyal güçlük yaşadığı “Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakfı” tarafından tespit edilen tüberküloz hastalarına, ilaçlarını DGT ile düzenli bir şekilde alması koşuluyla tedavi süresince nakdi yardım verilmektedir. Aynı zamanda tıbbi öz bakım gerektiren ve evdeki yaşam koşullarının yetersiz olduğu durumlarda ilave destek ödemesi sağlanabilmektedir. Dünya çapında bir ilk ve iyi uygulama örneği olan bu programla tüberküloz hastalarımızın tedavi ve kontrollerinin düzenli olarak yapılması, hastalara ve ailelerine psiko-sosyal destek verilmesi, yoksulluğun azaltılarak yaşam kalitesinin yükseltilmesi hedeflenmiştir.
Tüberküloz (Verem) Tedavi Edilebilir Bir Hastalıktır!
Düzenli İlaç Kullanımı ile Tüberkülozu Önleyebilir, Çevrenizdekilere Bulaşmasını Engelleyebilirsiniz.
Veremsiz Bir Türkiye İçin El Ele!