Aç kalma, etkili ve güvenli bir ağırlık kaybı için şüphesiz önerilmemektedir. Çünkü bu yolla kaybedilen vücut ağırlığı, büyük oranda yağsız vücut ağırlığı yani kas dokusudur. Aç kalma ile kaybedilen ağırlığın yalnız üçte biri yağ dokusundan, üçte ikisi ise yağ olmayan dokudan kilo kaybı gerçekleşmektedir. Bunun nedeni, enerji alımı yetersiz olduğunda, kan glikoz düzeyinin kas içindeki aminoasitlerin glikoza çevrilmesi ile korunmasıdır. Aç kalarak ağırlık kaybı ile ilgili diğer sorun da, organizmanın metabolik hızı azalarak, ağırlık kaybını azaltmasıdır. Bu nedenle enerjiler daha yavaş yakılmakta ve tüketilen az miktarda enerji, kişinin ağırlığını korumaya yeterli olmaktadır. Böylece vücudun yağı daha etkili biçimde depolayabilme mekanizması harekete geçmektedir. Kas dokusunda azalma ve yağ depolamada artış, aç kalmanın ortaya çıkarabileceği bir sağlık sorunudur.
Aç kalarak vücut ağırlığını kaybetmenin zararları:
- Kan basıncında azalma sonucu baş dönmesi ve baygınlık,
- Kanda ürik asit artışı,
- Böbreklerden kan akımı ve süzülmesinde azalma,
- Kas gerginliği, kramplarda artış ve kuvvette azalma,
- Fiziksel aktivite yeteneğinde azalma,
- Yetersiz beslenmeye bağlı vitamin ve mineral eksikliği gibi sağlık sorunları,
- Isı düzenleme mekanizmalarında azalma.
Ağırlık kaybı ile ilgili yapılan çalışma sonuçlarından elde edilen veriler:
- Ağırlık kaybı için sağlıklı beslenme ve egzersiz birlikte yürütülmelidir.
- Vücut ağırlığındaki azalma ilk olarak vücut su ve karbonhidrat depolarının kullanımı ile sağlanmaktadır. Ancak sınırlanan besin tüketimi veya artan fiziksel aktivitenin sürdürülmesi sonucu yağlar yakılmaktadır.
- Enerjisi çok sınırlı diyetlerin uzun süreli kullanımı sonucu psikolojik ve tıbbi sorunlar ortaya çıkmaktadır.
- Sadece diyet ile sağlanan ağırlık kaybı, kas kütlesinde önemli azalmaya neden olmaktadır. Egzersiz kas dokusu kaybını önlemek amacıyla yapılmaktadır. Egzersiz diyete ek olarak yapıldığında, ağırlık kaybının çoğu yağ dokusundan sağlanmaktadır(% 70 yağ dokusu kaybı, %30 kas ve su kaybı). Bilinçsizce yapılan her ağırlık kaybı çabasından sonra, verilen kilolar çoğunlukla geri alınmaktadır. Daha da önemlisi vücut genelde kendisini verilen kilodan 1-2 kilo fazlasına ayarlamaktadır. ‘’Şu diyeti uygulayayım, fazla kilolarımdan kurtulayım, sonra eski yeme alışkanlıklarıma devam ederim.’’ demek kendini kandırmaktır. Hiç bir diyet yaşam boyu sürdürülemez. Yapılması gereken; ömür boyu bir yaşam biçimi haline getireceğimiz sağlıklı, yeterli ve dengeli beslenme alışkanlığını, diyetisyen veya beslenme uzmanı yardımıyla, kazanarak mutlu ve sağlıklı yaşamaktır.