DİYABET HASTALIĞINI KONTROL ALTINDA TUTMAK MÜMKÜN
14 Kasım 2018


46289316_1571167689650706_6831719725710442496_o.jpg

Şeker hastalığı (diyabet), gelişmiş ve gelişmekte olan ülkelerde giderek artmaktadır. Günümüzde bir diyabet salgınından bahsedilmektedir. Bunun en önemli sebepleri şişmanlık (obezite) ve hareketsiz yaşamdır. Ülkemizde de şeker hastalığı (diyabet) hızla artmaktadır. Son yapılan çalışmalarda 20 yaş ve üzerindeki her 7-8 kişiden biri diyabetlidir. Diyabet sık görülen, kontrol altında tutulmazsa erken yaşta ölümlere ve engelliliğe yol açan, yaşam kalitesini olumsuz yönde etkileyen önemli bir halk sağlığı sorunudur. Yaşam boyu izlem ve tedavi gerektirir.

Diyabet, kandaki şeker (glikoz) düzeyini dengeleyen insülin hormonunun; eksikliği veya vücutta kullanılamaması sonucu oluşan kronik bir bozukluktur. Çok sık idrara çıkma, çok yemek yeme, çok su içme, ağırlık artışı veya zayıflama, bulanık görme, halsizlik ve yorgunluk, ağız kuruluğu gibi şikayetleri olan bir kişinin mutlaka aile hekimine başvurmasıgerekmektedir.

Birinci derece akrabalarında diyabet bulunan kişilerde, şişman (obez) olan, sık acıkan ve hızlı kilo alanlarda, sağlıksız beslenenler, fiziksel olarak aktif olmayan kişilerde, yüksek tansiyonu (hipertansiyon) olanlarda ve erken yaşta kalp damar hastalığı öyküsü olan kişilerde diyabet görülme riski yüksektir.

Diyabet hastalığının çeşitli türleri vardır. Bunlardan tip 1 diyabet, genellikle erken yaşlarda başlar, tanıdan itibaren mutlaka insülin kullanılması gerekir. Tip 2 diyabet ise genellikle daha ileri yaşlarda (35 yaş ve üzeri) başlar ve ortaya çıkışında sağlıksız yaşam biçimi davranışlarının, ailede diyabet varlığı etkili olabilir. Tip 2 diyabette kan şekeri kontrolü sağlanmasında ilaçların yanı sıra sağlıklı beslenme alışkanlığı edinme, düzenli fiziksel aktivite yapma oldukça etkilidir.

Diyabet tedavisinde amaç, kan şekerinin normal sınırlarda tutularak diyabetin organlar üzerinde yapabileceği olumsuz etkilerin/hasarın önlenmesi ve yaşam kalitesinin iyileştirilmesidir. Diyabet iyi kontrol edilemediğinde, vücuttaki tüm organlara zarar verebilmektedir. Bir yandan kan damarlarının yapısını bozarak göz, böbrek ve sinirleri etkilemekte, diğer yandan kalp hastalığı, inme nedeniyle de erken ölümlere neden olabilmektedir.

Diyabet tanısı herkes için fiziksel olduğu kadar psikolojik olarak da zorlayıcı bir süreçtir. Ailede diyabetli varsa ailenin yaklaşımı ve desteği çok önemlidir.  Yaşanabilecek olası duygular şok, korku, kaygı, öfke ve üzüntüdür. Kişinin kendisinin, ailesinin ya da tedavi ekibinin bu duyguların aşırı yaşandığını fark etmesi ve gerekli noktalarda psikolojik destek almaya yönlendirmesi gerekir. Aile, diyabetli bireyin tedavisi için bilgi eksikliğini gidermeli ve sağlık profesyonellerinden gerekli desteği almalıdır.

Diyabetli birey, yeterli ve dengeli beslenmelidir. Kan şekerini dengede tutabilmek için öğün düzenine dikkat edilmeli, öğün atlanmamalıdır. Ailede özellikle öğünsaatlerinin diyabetli bireye göre ayarlanması ve besinlerin diyetisyen ve veya doktorun önerdiği miktarlarda tüketiminin sağlanması hasta kişide kan şekerinin kontrol altında tutulmasını sağlar. Buna karşın uzun aralıklarla ve düzensiz yemek yenmesi kan şekerinin aniden düşmesine veya yükselmesine yol açabilir.

Evde yapılan yemeklerdiyabetli bireyin ihtiyaçları göz önünde bulundurularak hazırlanmalıdır. Ailede özellikle diyabetli bireyler ara öğün için hazırlıklı olma alışkanlığını kazanmalıdır. Bunun için kişiler çantasında, arabasında, işyerinde daima öğün planına uygun besinleri hazır bulundurması için desteklenmelidir. Ailece yapılan yolculuklarda, (yolculuk süresi, yemek saati, yenilen yemekler ve varış saati) gereken tedavi değişiklikleri öğrenilmeli ve buna yönelik önlemler alınmalıdır.

Diyabet, erken tanı konulduğunda organ hasarının önlenebildiği, sağlıklı ve kaliteli yaşamın sağlandığı kronik hastalıklardan biridir. Bu hastalıkların erken tanısı için Aile Hekiminize yılda bir kez mutlaka sağlık taramalarınız için başvurun. Üç merkez ilçemizde İl Sağlık Müdürlüğümüze bağlı olarak hizmet veren Sağlıklı Hayat Merkezlerimizde hekim, diyetisyen, psikolog desteği ile hastalığınız hakkında bilgi alabilir, fazla kilolarınız için spor salonlarımızdan faydalanabilirsiniz.

Sağlıkta buluşalım.